26 Kasım 2012 Pazartesi

En Büyük Asker

Kastamonu. Ekim 2006
Serin hatta soğuk bir gece yarısı.
Şehirlerarası terminal nedense çok sakin.
Arada bir açılıp kapanan otomatik kapı sesinden başka ses yok. Çığırtkanlar bile susmuş.
Hareket saati gelmiş olan otobüsün önünde kasketli bir yaşlı adam elinde sigara kıpırdamadan durmakta. 4-5 günlük sakalına beyazlar hakim.
Adamın az ötesinde yaşlı bir kadın ellerini kavuşturmuş beklemekte. Mavili beyazlı plastikten örme bir çanta önünde yerde durmakta.
Genç bir çift ise birbirine sarılmış vaziyette. Uzun boylu ve iri yapılı genç kısa ve cılız genç kadının başını sıkı sıkı göğsüne bastırmakta.

Çalışan motor  ve sonrasında kapanan bagaj kapağı ortamın sessizliğini bozdu.
Muavin "Aşağıda yolcu kalmasın" diye seslendiğinde genç adam hıçkırarak ağlamaya başladı.
Yaşlı kadın başını hafifçe genç çifte çevirdi.
Yaşlı adam son bir nefes çektiği sigarasını yere attı ve yavaş adımlarla ilerleyerek genç adamı kadından koparırcasına çekti.
Sonra otobüsün merdivenlerinden içeri doğru zorla itti, etrafına ürkek ürkek baktıktan sonra alkışlamaya ve bağırmaya başladı.
 "En Büyük Asker Bizim Asker"
.
Neden sonra alkış sesine ikinci bir alkış karıştı...
.
.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder